Bugün Olduğum İnsan
- yesilesarplikiz
- 17 Nis 2021
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 26 Nis 2021
Okurken Dinlemelik Müzik Önerisi:
22 yıllık hayatımı düşünüyorum da neler atlatmışım. Hepimizin vardır dosyası kabarık bir geçmişi. Hani şu üzerimizden bir türlü atamadığımız yüreğimize yük ettiğimiz ''geçmiş''. Adı üstündedir aslında ama biz zihnimizde onun üstünü çizip geçmişi şu ana taşırız. Şu anda olmayan bir şeyi geçmişten alıp ''geçmemiş'' yaparız. Şu ana hala gelebilen bir şey zaten geçmemiştir değil mi? Halledemediğimiz şeyleri geçmişten bugüne taşır dururuz taa ki halledene kadar. O halde neden halledemiyoruz hala? Halledemediğimizin ne olduğunun farkında mıyız mesela? Çoğumuz bence bu yüzden toksik bir hayat yaşıyor.
Sorunları halledemediğimiz kısır döngü içerisinde buluyoruz kendimizi. Ya da bir şeylerin farkına varmayarak kendimizi o çıkmaza biz sürüklüyoruz. Hepsi bir olasılık. Ama net olan bir şey varsa da sorunlarımızı sorun odaklı düşündüğümüz; çözüm odaklı değil. Sorun tespitinde bile hatalarımız var. Sorunun ardındaki gerçeği görememe hatası.. Evet tam olarak bu. Her sorunun ardında bir gerçek vardır. Sorun, ardındaki gerçeği göremediğimiz için sorundur. O gerçeği neden göremiyoruz peki ? Göremediğimizden değil, gerçeklerle yüzleşmekten korktuğumuzdan.
Bir şeyi sorun olarak görmek, kaçış yoludur çünkü bu daha basittir. Kaçmak.. sorunlarımızın ardındaki gerçekten kaçıyoruz. Ama sorunlarımızdan da kurtulmak istiyoruz.. Yani çözümden kaçarak sorunu bitirmek istiyoruz. Bu mümkün müdür? Bu kısır döngüde bu şekilde hapsolduk. Kaçarak hapsolduk..kaçmanın aslında özgürlük olmadığını görebiliyor muyuz? Hapsolduğumuz bir şey özgürlük olamaz. O halde kaçmaya son verip gerçeği görme vakti geldi.
Kafamızı soruna çevirmeyi bırakıp sorunun ardına bakmaya başlayalım. Sorun gerçeği çok güzel gizledi bugüne kadar. Sadece acı verdi. Oysa sorun dediğimiz şey çözümsüz gelmez. Sorun var olabiliyorsa çözüm de var olabilir. Peki biz hangisini var etmek istiyoruz? Bize çözüm zor gelir nedense. Acı çekmek daha kolay gelir. Çünkü en çok alışık olduğumuz şey acıdır. Kolaya kaçtık hep, ona alıştık.. Peki neden çözüme alışık olmayalım? Neden hayat bizim için refah ve huzur ile geçmesin? Gerçekten kolay olan bu değil midir? Çözümün sonu refah ve huzurdur. Çoğumuz, huzurun kırıntısına kadar muhtacız. Tabii siz sorunu seviyorsanız olduğunuz yerde kalmaya devam edebilirsiniz. Bu da bir tercihtir. Bazılarımız acıdan beslenir. Aslında hepimiz bunu farkında olmadan yapmışızdır. Bazılarımız da sorunların çözümlerine inanır ve onlara ulaşmak ister. Sonra sorgulama başlar.. sorunların içerisinden çıkamadıkça bunun bir sonunun olmasını isteriz. Sonu evet var. Ben de yakın zamanda keşfettim. Ve gördüm ki sorun dediğimiz şey, gerçekleri görmeyi engelleyen yanlış bakış açısıymış.
O halde neden sorunu sadece sorun olarak görmeyi bırakıp ardındaki gerçeğe doğru şekilde bakmayayım dedim ve yola koyuldum. Gerçeği görme yolculuğu..sonu ise kendimizi bulmak... ben hayatımda böyle güzel son görmedim.
İnsanın hayatı boyunca yaşadığı tüm sorunlar, kendi olma yolculuğu için gerekli erzaklarmış meğer. Bugünüme geldiysem geçmişte yaşadığım sorunlar ve ardındaki gerçekleri arayışım sonucu geldim. Ben yolculuğumdaki erzakları bulmuştum. Beni birkaç adım daha ileriye götüren, beni hayatta tutacak o erzaklar; geçmişte bana acı veriyordu ancak şu an onlardan aldığım dersler ve ardındaki gerçekler, ''benim'' yolculuğumda besin kaynağım oldu. Onlardan aldığım acı tadın arkasındaki tatlı tadı keşfettim. Hangi tadı almak istiyorsak hayattan o tadı alabilirmişiz. İster sorunu al, ister çözümü. Aldığın tatdan şikayet etme. Çünkü bunu sen istedin. Acı tadı keşfetmeyen tatlı tadın değerini anlayamazdı, bir de bu açıdan bakmalı.. Ama aldığın tadın sana göre olmadığını fark etmişsen seçimini yapmakta özgürsün. Hayat senin. Senin yolun. Kendi yolunu bulup hayatını yaşamalısın.
Sorunlar ne istemediğini ve aslında neye ihtiyacın olduğunu fark etmeni sağlarlar. Bugüne kadar neler istemedin ve neler yaşadın? Ve aslında neye ihtiyacın varmış? Bunları düşün. Hep aynı şeyleri yaşıyorsan özellikle, bulması zor olmayacaktır. Çünkü çözülmemiş her sorun, görülmemiş her gerçek tekrar tekrar sana gelir. Taa ki onu fark edene kadar, gerçeği öğrenene kadar.
Hayat bir sınav derler. Aynen öyle. Kendin olma yolculuğunda önüne çıkan taşları temizleye temizleye taa ki önünde taş kalamayana dek DEĞİL, taşların sana yol göstermek için geldiğini anlayıp yolunu bulana dek.
Taşlar nasıl temizlenir? Önüne çıkan taşı ardına atmak değildir taş temizlemek. O taşı ardına atmak yerine o taşın neden karşına çıktığını anlamalısın. O taş, gerçeğe giden yolda alman gereken bir derstir bazen.. o taş, kendin olma yolculuğunda eksik yanlarının parçasıdır bazen.. sen şimdi onu ardında bırakırsan, ondaki gerçeği görmezsen, onu sadece engel ve sorun olarak görürsen nasıl bu yolculuğu tamamlayabilirsin? Çünkü taşlar hep karşına çıkacak. Çünkü sorun taşta değil, sorun ona doğru bakamamak. Sorun sende. Bugüne kadar sorun olarak gördüğün her şeyin gerçek nedeni sensin. Senin eksik tamamlanmamış parçaların. Öze giden yol, kendini tamamladığın yoldur. ''Eksik yanlarını gör ve parçaları tamamla.''
İşte bugün olduğum insan, dündeki eksik parçalarımı bulup tamamladığım insan.. Yarın olacağım insan da bugündeki eksik parçaları tamamladığım insan olacak.
Çünkü hayat bu, kendin olma yolculuğu...

Commentaires