top of page

Sorumluluklar

  • Yazarın fotoğrafı: yesilesarplikiz
    yesilesarplikiz
  • 27 May 2021
  • 3 dakikada okunur

Sorumluluklar.. insanın dünyaya gelişinden gidişine kadar geçen süreye ömür denir. Bir ömür boyunca da sorumluluklara sahip oluruz. Bebekken bizden beklenen şeyler çok azdır; yemek yemek, ağlamak, uyumak, gülmek.. Bebekken böyleydik. Bizden beklenenler bu kadardı. Sonrasında büyüme sorumluluğu başladı :) Eee büyüdük.. Büyümesemiydik yoksa :) Büyüdükçe katlanan sorumluluklar gözümüzü korkutmuyor değil. Çocukluk çağında büyümenin çok havalı bir şey olduğunu zannederdik. Sanki her anımızı büyümek için yaşıyor gibiydik. Bir şey istediğimizde ''sen daha küçüksün'', ''sen küçüksün yapamazsın'', ''sen küçüksün bilmezsin''. Küçükken hep kendimizi bu sözlerle eksik hissettik. Hep asıl hayatımız büyüdüğümüzde başlayacak gibiydi. O kadar çok gelecekte yapabileceğimiz şey vardı ki biz o an başka ne yapabilirdik oyun oynamaktan başka bilmezdik. Tek sorumluluğumuz oyun oynamak, çizgi film izlemek, okul ödevlerini yapmaktı. Eve gelince anne Ayşe bana şunu yaptı, anne öğretmen bugün çok ödev verdi derdik :) Artık büyüyünce yaparsın dedikleri o ''büyük olduğumuz'' zamana geldik. Ne yaptık? Büyüyünce ne yapabildik? Hislerimiz değişti. Hayatı tanıdık. İnsanları tanıdık. Kötülüğü, iyiliği ayırt edebilir olduk. Çocukken hep iyilik vardı, kötülük nedir bilmezdik. Saftı kalbimiz. Tanıdıklarımız da saftı. Hepimiz çocuktuk çünkü. Güvendeydik.. (Hoş bu çağda artık çocuklar bile güvende değil ama o konulara girersek çıkamayız.) En azından kendi çocukluğumda kendimi güvende hissediyordum. Büyüyünce, hayatı öğrendikçe güvenmek tehlikeli bir duyguya dönüştü. Daha çok deneyimleyemediğimiz bir duyguya.. Bu yüzden insan çocukluğunu özlemle hatırlar. Saflığı, iyiliği, güveni yaşayabildiği, hissedebildiği o dönem herkesin kalbinde mazidir. Geçmişe dönük hayatlar yaşamamız belki çocukluktan başlıyordur. Çocukluğa özlem duyarak geçmişe dönük düşünce alışkanlığı kazandık belki de. Şu anki yaşımızı yaşamak zor geliyor. İnsan şu andaki sorumluluklarından kaçmak istiyor. Hep ileriye dönük erteleme ve beklenti ile büyüyor çocuklar. Büyüyünce şunu yaparsınla geçen bir çocukluk.. Büyüyünce emin olun yapacağımızı zannettiğimiz hiçbir şey aynen olmuyor. Çünkü zaman değişiyor, şartlar değişiyor karşına çıkanlar beklediğin gibi olmuyor. Bu yüzden çocuklar ''büyüyünce şunu yaparsın'' ile büyütülmemeli. Sen şu an çocuksan çocukluğunu yaşamalısın, yani şu anı. Büyüdüğün zaman ne yapacağına karar verirsin. Sen şu an olduğun yaşta, yaşının gerektirdiği her şeye sahipsin. Büyüdüğünde de o yaşın gerektirdiği her şeye sahip olacaksın. Şu anı yaşasaydık belki bu kadar geçmişte takılı kalıp bu kadar gerçekleşmesi meçhul olan gelecek vaadlerine sahip olmayacaktık.

Kişi şu anı yaşamayı bilmediğinde sorumluluklarından kaçma eğiliminde oluyor bence. Şu anı kabul etmekte zorlanıyoruz. Çünkü şu an, ''geçmişteki geleceğe karşı beklenti'' demekti bizim için. Hal böyle olunca şu anda beklentilerimizin karşılanmadığını,yaşadıklarımızın beklediklerimizden farklı olduğunu görünce şu anı reddediyoruz. Şu anı ve şu anda yapmamız gerekenleri reddediyoruz. Bu yüzden asla şu andan keyif alamıyoruz. Halbuki her anı zamanında yaşıyor olsaydık, geçmiş gelecek kavramlarını bırakıp sadece şu anı yaşıyor olsaydık şu anın gerektirdiği her şeyin tadını çıkara çıkara onları gerçekleştiriyor olacaktık.

Şu an hayatında neler olup bitiyor? Ben kendiminkini söyleyerek başlıyım. Hayatın bana getirdiği şeyler oluyor. Ama ben asla orada olmuyorum. Ben dinliyorum ama ''şu an'' benden ne istiyor göremiyorum. Zaman kavramım geçmişe ve geleceğe kurulu çünkü. Bunu birlikte konuşuyoruz. Ben de siz de kendi hayatlarımızdan sorumluyuz ve birlikte keşfediyor olacağız.

Şu andaki hayatınızı iyice düşünün. Bir şeyler olup bitiyor değil mi? Ama biz olanı geleceği düşünerek dinliyoruz. Ama biz olanı geçmişte olanlarla yargılıyoruz. Biz olanı olduğu haliyle göremiyoruz. Bu yüzden karşılaştığımız iyi fırsatlara karşı da kör oluyoruz. Şu andayız ve şu anda bizi geçmiş rahatsız edemez çünkü o geride kaldı artık burada değil (biz geri getirmediğimiz takdirde). Geleceğe yönelik planlar kararlar.. bunlar da insanı mahvediyor. Sürekli kaygı, stres peşimizde. Henüz gerçekleşmemiş olanı neden zihnimizde kurgulayıp gerçekleştiriyoruz? Bu sadece zihnimizi, kalbimizi yoruyor. Yaşanacak olan her şey vakti gelince yaşanıyor. Biz istediğimiz kadar planlar yapalım bu böyledir. Çocukken mimar olmak isterdim ama şimdi mimarlıktan çok uzakta bir meslek seçtim. Çünkü zamanla birlikte düşüncelerim, isteklerim de değişti. Öyleyse ben ileride mimar olucam demenin bir manası yokmuş. Şu anda ne istiyorsan onu gerçekleştirebilirsin. Şu anı yaşamayıp yaşamadığımız geleceği düşünmeyi bırakmalıyız. Çünkü o gelecek hiçbir zaman gelmeyecek. Şu anı yaşamadıkça gelecek diye bir şeye sahip değiliz. Şu anı yaşamadıkça geçmiş diye bir şeye sahip değiliz. Bu döngüyü iyi kavrayın. Bu çoğumuzun yaptığı ve farkında olmadığı bir döngüdür. Şu anın kıymetini bilin derler ya. Aynen öyle. Ne varsa şu anda var. Arada bir hatırlatmak gerekiyor,hatırlamak gerekiyor. Örneğin kendi yaşadığım bir olay, arkadaşlarımla final sınavları için stres oluyoruz. Ama final sınavları henüz gelmedi. Ve bu stres olmaktan ibaret şu an. Şu anda yapmamız gerekeni yapmayıp, ders çalışmayıp hala vakti olan bir sınav için kaygı duyuyoruz :) kulağa oldukça saçma geliyor değil mi? Madem korkuyosun gelecekten neden şu anın değerini bilmeyip sorumluluklarını gerçekleştirmiyorsun? İşte bu korkunun asıl sebebi de budur. Şu anda yapmamız gerekenlerden kaçmaktır sebebi. O halde bundan sonra şu an ne istiyorsa bizden onu yapalım. Gelecek beklentileri geçmiş takıntıları hepsi bitsin. Şu an ne istiyorsak zaman bizden ne istiyorsa onu yapmanın tam da sırası.

Öyleyse sevgili okur, şu anın farkına var. Ve hiçbir zaman geç olmadığını şu andan başlayarak anla. Kendine iyi bak :)





 
 
 

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating

© 2023 by The Mountain Man. Proudly created with Wix.com

bottom of page